Trabzon’da Gezilecek Yerler

Trabzon’da gezilecek yerler arasında doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri ile dikkat çeken birçok nokta bulunur. Karadeniz’in incisi olarak bilinen Trabzon, yeşilin ve mavinin buluştuğu etkileyici manzaraları, eşsiz yaylaları ve tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış mimari eserleri ile dikkat çeker.

Sümela Manastırı, Boztepe, Atatürk Köşkü gibi önemli tarihi yapıları gezip, Uzungöl, Çal Mağarası ve Şahinkaya Kanyonu gibi doğa harikalarını keşfedebileceğiniz bu eşsiz şehir, coğrafi yapısı ve iklimi sayesinde dört mevsim boyunca ziyaretçilerine farklı güzellikler sunar. Yaklaşık 800 bin kişilik nüfusun yaşadığı Trabzon, Akçaabat, Sürmene ve Vakfıkebir gibi birçok ilçesi ile de gezilip görülmeye değer pek çok noktayı barındırır.

Trabzon’da Gezilecek Yerler Haritası

Uzungöl

Trabzon’un Çaykara ilçesinde yer alan Uzungöl, Karadeniz’in en çok ziyaret edilen doğal güzelliklerinden biridir. Karaster Tepesi’nin eteklerinde, deniz seviyesinden 1090 metre yüksekte bulunan Uzungöl, çevresini saran yemyeşil ormanlar ve mistik havası ile doğaseverlerin gözdesi haline gelmiştir. Uzungöl, Haldizen Deresi’nin taşınan alüvyonlar ile kapanması sonucu oluşmuş ve yaklaşık 500 metre uzunluktadır.

Doğa yürüyüşü, bisiklet turları ve kamp gibi aktiviteler için ideal bir mekan olan Uzungöl, aynı zamanda yöresel lezzetleri tatmak için de güzel bir fırsat sunar. Özellikle yaylaları ve göl manzaralı ahşap evleri ile dikkat çeken bu bölgede konaklama imkanları da oldukça fazladır.

Sümela Manastırı

Sümela Manastırı, Trabzon ilinin Maçka ilçesinde yer alır ve Karadeniz’in en ünlü tarihi yapılarından biridir. Altındere Vadisi’nin yüksek kayalıklarına inşa edilen manastır, Meryem Ana’ya adanmış olup 4. yüzyılda kurulduğu bilinir. MS 386 yılında Bizans İmparatoru I. Theodosius döneminde inşa edilmeye başlanan manastır, hem doğayla bütünleşmiş yapısı hem de etkileyici freskleri ile dikkat çeker. Bizans döneminden günümüze kadar kullanılmış ve farklı dönemlerde çeşitli onarımlar görmüştür.

Toplamda yaklaşık 5,000 metrekarelik bir alana yayılan bu muhteşem yapı kompleksi, kilise, öğrenci odaları, mutfak, misafirhane ve kütüphane gibi çok sayıda bölümden oluşur. Ayrıca her biri ince işçilikle donatılmış fresklerle süslenmiş olan bu mekanlar, Bizans sanatının ve mimarisinin en güzel örneklerini sergiler. Ziyaretçilerin erişimini kolaylaştırmak ve manastırın dokusunu korumak amacıyla yapılan kapsamlı restorasyon çalışmaları sonucunda daha da ihtişam kazanan Sümela Manastarı, hem tarih meraklıları hem de doğa tutkunları için unutulmaz bir deneyim sunar.

Sürmene

Sürmene, Trabzon’un bir ilçesi olup doğanın ve tarihin iç içe geçtiği bir yerdir. Doğu Karadeniz’in tipik coğrafi özelliklerini taşıyan Sürmene, yeşilin her tonunu barındıran ormanları, çay bahçeleri ve dereleri ile ünlüdür. Karadeniz’in kıyısında konumlandığı için deniz manzarası da ayrı bir güzellik sunar.

Sürmene bıçakları ile meşhur olup, bu el yapımı bıçaklar dünya çapında kaliteleriyle tanınır. Ziyaretçiler hem bıçak üretim atölyelerini gezebilir hem de bu otantik ürünlerden satın alabilirler. Ayrıca tarihi Sürmene Konakları ve Memiş Ağa Konağı gibi yapıları görmek, bölgenin kültürel zenginliğini daha yakından tanıma fırsatı sunar.

Trabzon Ayasofya Müzesi

Trabzon Ayasofya Müzesi 13. yüzyılda inşa edilmiş bir Bizans kilisesidir. Mimari ve sanatsal açıdan büyük bir değer taşıyan bu yapı, 1461 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Trabzon’u fethetmesi ile camiye dönüştürülmüş ve 1964 yılında ise müze olarak ziyaretçilere açılmıştır.

Müzenin iç mekanı, freskler ve mozaiklerle süslüdür ve bu süslemeler, dönemin dini ve kültürel hayatını yansıtır. Müzenin bahçesinde ayrıca bir saat kulesi ve çeşitli mezar taşları da bulunur. Mimari açıdan kubbeli bir bazilika tarzında inşa edilmiş olan bu tarihi yapı, ziyaretçilerine Trabzon’un zengin tarihine dair önemli ipuçları sunar.

Çarşıbaşı

Trabzon’un batısında Karadeniz’in tuzlu kokusuyla bütünleşen Çarşıbaşı ilçesi, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla dikkat çekerken aynı zamanda bölgenin ekonomik ve kültürel mozaiğini de gözler önüne serer. 200 yıla yakın geçmişiyle Trabzon’un köklü yerleşim yerlerinden biri olarak bilinir ve 20 binin üzerindeki nüfusuyla şehir hayatından bir parça sunar. Geniş kumsallara ve berrak denizlere sahip olan Çarşıbaşı özellikle yaz aylarında serinlemek ve doğanın tadını çıkarmak isteyenlerin uğrak noktasıdır. İlçede yer alan 14. yüzyıldan kalma Beylikdüzü Kalesi’nin kalıntıları ziyaretçilerini geçmişin sayfalarında bir yolculuğa çıkarırken yörenin kendine özgü ahşap mimarisi ve taş sokakları ise kentin zengin kültürel birikiminin canlı birer tanığıdır.

Balıklı Göl

Trabzon’da gezilecek yerleri keşfederken uğramanız gereken önemli duraklardan biri olan Balıklı Göl, şehrin Akçaabat ilçesinde yer alır. Deniz seviyesinden yaklaşık 1,300 metre yükseklikte bulunan bu eşsiz göl, adını içinde yaşayan balıklardan alır ve yerli halkın yanı sıra turistlerin de ilgisini çeker. Gölde bulunan balıkların özellikle de kırmızı benekli alabalıkların kayda değer sayısı, doğaseverler için büyüleyici bir görüntü sunar.

Balıklıgöl’ün çevresi, sık ormanlar ve dağ manzaraları ile çevrilidir, böylece ziyaretçilere sadece muhteşem doğa manzaraları sunmakla kalmaz, aynı zamanda trekking ve doğa yürüyüşü gibi çeşitli açık hava aktivitelerine de ev sahipliği yapar. Gölün yaklaşık 200 metre uzunluğunda ve 75 metre genişliğindeki alanı, sakin ve huzur verici bir atmosfer sunarken, ziyaretçilere doğanın dinginliği içinde dinlenme fırsatı tanır.

Akçakale

Trabzon’un batısında, merkeze yaklaşık 18 kilometre uzaklıkta yer alan Akçakale, tarihi ve doğal güzelliklerin bir arada bulunduğu bir yerdir. Karadeniz kıyısında konumlanan bu bölge, özellikle Akçakale Kalesi ile ünlüdür. Kalenin inşası Bizans dönemine dayanır ve halen tarihi yapısını korur. Deniz kenarındaki kale, 13.yy’da I. Manuel Komnenos tarafından yaptırılmış ancak sonrasında Osmanlılar tarafından kullanılmıştır.

Akçakale’nin doğal güzellikleri de oldukça dikkat çeker. Karadeniz’in berrak suları ve yemyeşil doğasıyla huzur dolu bir ortam sunar. Bölge yürüyüş yapmayı sevenler için ideal parkurlara sahiptir ve doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Aynı zamanda balıkçılık da oldukça yaygındır; deniz ürünleriyle ünlü yerel restoranları ziyaret edenlere lezzetli alternatifler sunar.

Köprübaşı

Köprübaşı, Trabzon’un doğusunda yer alan küçük ve şirin bir ilçedir. Karadeniz Bölgesi’nin tipik özelliklerini taşıyan bu ilçe yemyeşil doğası ve misafirperver insanlarıyla ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Adını üzerinde bulunan tarihi köprüden alır ve bu köprü bölgenin ulaşımında önemli bir rol oynar.

Rakımı yaklaşık 900 metre olan Köprübaşı, doğa yürüyüşleri ve yayla turizmi için ideal bir noktadır. İlçenin en bilinen doğal güzelliklerinden biri olan Sümela Manastırı‘na olan yakınlığı bölgeyi cazip kılar. Ayrıca ilçede yetiştirilen tarım ürünleri ve özellikle fındık bölge ekonomisine katkı sağlar. Yeşilin her tonunu görebileceğiniz Köprübaşı hem huzur bulmak hem de fotoğraf çekmek isteyenler için harika bir durak noktasıdır.

Çal Mağarası

Çal Mağarası, Trabzon’un Düzköy ilçesinde yer alır ve dünyanın en uzun ikinci mağarası olarak bilinir. Toplam uzunluğu 8 kilometreyi bulan mağaranın halen keşfedilmiş ve ziyarete açık olan kısmı yaklaşık 1,5 kilometredir. Mağara içinde akan bir yer altı deresine sahip olup, karstik yapısı ve doğal oluşumları ile dikkat çeker.

Özellikle damlataş ve sarkıtları ile ziyaretçilerini büyüleyen Çal Mağarası, her mevsim farklı su seviyelerine sahiptir ve bu değişiklikler mağaranın görünümünü etkiler. Mağara içindeki serin hava, yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir kaçış noktası sunarken, içerideki doğal güzellikler ve sessizlik, ziyaretçilere huzur veren bir atmosfer yaratır. Aynı zamanda, mağara çevresinde yürüyüş yapabileceğiniz doğa parkurları bulunur.

Şolma Yaylası

Şolma Yaylası, Trabzon’un Maçka ilçesinde yer alır ve doğal güzellikleriyle öne çıkar. Deniz seviyesinden yaklaşık 1800 metre yükseklikte bulunan yayla, yemyeşil ormanları, serin havası ve huzur dolu atmosferiyle doğa tutkunları ve kampçıların tercih ettiği bir yerdir.

Yaylanın geniş düzlükleri, hayvancılıkla uğraşan yerel halk tarafından da kullanılır ve bölgede geleneksel yayla kültürünü yaşamak mümkündür. Yaylada yürüyüş rotaları ve piknik alanları bulunur ve ormanlık alanlarda yapılan yürüyüşler, mis gibi çam kokusunu içine çekerek doğanın tadını çıkarmak isteyenler için harika bir deneyim sunar. Ayrıca, Şolma Yaylası’ndan çevreye hâkim manzaraları seyretmek ve doğanın sunduğu görsel şölenin keyfini sürmek de unutulmaz anılar arasında yer alır.

Ortahisar

Trabzon’un tarihi ve kültürel zenginliklerini barındıran Ortahisar, şehrin merkezinde, Eski Trabzon surları içinde yer alır. Tarihi dokusuyla ön plana çıkan bu bölge, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma yapıları ile dikkat çeker.

Ortahisar’da, Trabzon Müzesi olarak bilinen Tarihi Kostaki Konağı’nı ziyaret edebilir, 13. yüzyılda inşa edilen ve Karadeniz kıyısının en önemli kiliselerinden biri olan Ayasofya Müzesi’ni gezebilirsiniz. Ayrıca, 19. yüzyıldan kalma Trabzon evlerinin sıralandığı dar sokaklarda yürüyerek, bölgenin tarihi atmosferini hissedebilirsiniz. Ortahisar yemek kültürüyle de ünlüdür. Trabzon’a özgü lezzetleri buradaki restoranlarda deneyimleyebilirsiniz.

Kadırga Yaylası

Trabzon’da gezilecek yerler arasında yer alan Kadırga Yaylası özellikle yaz aylarında serinlemek ve doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir mekandır. Yaklaşık 2300 metre yükseklikte yer alır ve temiz havası, yemyeşil doğası ile ziyaretçilerine huzur dolu bir deneyim sunar. Yaylada düzenlenen geleneksel Kadırga Yayla Şenlikleri, bölgenin en önemli etkinliklerinden biri olup her yıl Temmuz ayının üçüncü cuma günü binlerce kişiyi bir araya getirir.

Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı olan Kadırga Yaylası, zengin florası ve faunası ile dikkat çeker. Konaklama için yaylada pansiyonlar ve kamp alanları bulunur. Aynı zamanda yaylaya çıkan patika yolları ve trekking parkurları bölgeyi özellikle doğa yürüyüşleri ve fotoğrafçılık meraklıları için cazip hale getirir.

Çaykara

Trabzon’un doğusunda yer alan Çaykara, yeşilin her tonunu barındıran doğası ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakır. Karadeniz’in en gözde turistik rotalarından biri olan bu ilçe, özellikle Uzungöl Tabiat Parkı ile bilinir ve bu park, yüksek dağların arasında saklanmış bir doğa harikası olarak anılır. 19. yüzyılda yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlanan Çaykara’nın eski adı Kadahor’dur, fakat zamanla adını coğrafyasının zenginliğinden ve halkının yaşam tarzından alarak bugünkü halini almıştır.

Çaykara, yaklaşık 13.000 kişilik nüfusuyla küçük bir ilçe olmasına rağmen yıl boyunca binlerce turisti ağırlar. Bu muhteşem ilçede bulunan Uzungöl, bir heyelan set gölü olup, 1.100 metre rakıma sahiptir ve yaklaşık 1.000 metre uzunluğa, 500 metre genişliğe ulaşır. Gölün etrafında sıralanmış ahşap yapılar ve konaklama tesisleri, doğa ile uyum içinde bir atmosfere sahiptir. Çaykara, zengin bitki örtüsü ve temiz havasıyla doğa yürüyüşleri, kuş gözlemi ve fotoğrafçılık gibi pek çok doğa aktivitelerinin merkezi olurken aynı zamanda tarihi dokusuyla da ziyaretçilerin ufkunu genişletir.

Maçka

Trabzon’un doğal güzellikleri arasında adeta saklı bir cennet olan Maçka, yemyeşil ormanları, şırıl şırıl akan dereleri ve mistik manastırları ile ziyaretçilerini büyüler. Trabzon şehir merkezine ortalama 30 kilometre uzaklıkta yer alır ve yaklaşık 14 bin nüfusa sahip keyifli bir ilçedir. Karadeniz’in nemli iklimi sayesinde her daim yeşil kalan doğası ile panoramik dağ manzaraları sunar ve ziyaretçilerine muhteşem yürüyüş ve doğa keşifleri yapma imkanı tanır.

Maçka’nın en dikkat çeken ve tarihi önemi büyük olan yapılarından birisi elbette Sümela Manastırı‘dır. Bu manastırın yanı sıra Vazelon Manastırı ve Kuştul Manastırı gibi diğer tarihi yapılar da yer alır ve bu yapılar bölgenin zengin tarihini gözler önüne sererken, fotoğraf tutkunları için muhteşem kareler sunar ve keşif meraklıları için adeta birer tarih hazinesidir.

Trabzon Kalesi

Trabzon’da denizle dağların buluştuğu eşsiz bir noktada yükselen ve şehrin hem tarihine hem de doğal güzelliklerine eşlik eden Trabzon Kalesi, Anadolu’nun en eski ve görkemli kalelerinden biridir. Büyük bir kısmı deniz seviyesinden itibaren yaklaşık 100 metre yükseklikte inşa edilen kalenin, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilmiş farklı bölümleri bulunur. İhtişamlı surları ve stratejik konumuyla şehre gelenleri adeta büyüleyen bu kale 2000 metrekarelik bir alanı kapsar ve birçok kule, burç ile gözetleme noktasını içerir.

Trabzon Kalesi, kuzeyde deniz kenarından başlayıp güneyde yüksek dağlara kadar uzanan, iç kale, orta kale ve dış kale olmak üzere üç ana bölümden oluşur. İç kale, şehrin en yüksek noktasında yer almasıyla hem savunma açısından kritik bir öneme sahiptir hem de ziyaretçilere Karadeniz’in mavi suları ile yemyeşil tepelerin birleştiği benzersiz manzaralar sunar. Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan kale, aynı zamanda Trabzon’un kültürel mirasının bir sembolüdür ve her adımda tarih boyunca yaşanan önemli olayların izlerini keşfetme fırsatı sunar.

Altındere Vadisi Milli Parkı

Karadeniz’in büyüleyici doğası içerisinde yer alan Altındere Vadisi Milli Parkı, Trabzon’un Maçka ilçesinde konumlanmış ve ziyaretçilerine eşsiz bir doğa deneyimi sunan önemli bir milli parktır. 1987 yılında milli park statüsüne kavuşmuş olup yaklaşık 4.800 hektarlık geniş bir alanı kaplamaktadır. Ziyaretçilerini yemyeşil ormanlar, yüksek dağ zirveleri ve bozulmamış doğal güzelliklerle karşılayan Altındere Vadisi, özellikle 1.200 metreyi aşan rakımlarda serin ve temiz havasıyla ünlüdür.

Parkın en dikkat çekici özelliği tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu olan Sümela Manastırı‘dır. Bununla birlikte parkın flora ve faunası da oldukça zengindir; kayın, köknar, ladin ve kestane gibi çeşitli ağaç türleri ile karaca, yaban domuzu ve ayı gibi yaban hayatı popülasyonlarını barındırmaktadır. Altındere Vadisi Milli Parkı, doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık ve kuş gözlemciliği gibi aktiviteler için de ideal bir mekandır.

Akçaabat

Trabzon’un gözde ilçelerinden biri olan Akçaabat, deniz ile yeşilin buluştuğu Karadeniz kıyısında konumlanmış olup tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkar. Zengin mutfağıyla ünlü Akçaabat, özellikle lezzetli köftesiyle tanınır ve bu köfte, sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanındaki gurmelerin de ilgisini çeker.

Akçaabat’ın merkezinden başlayarak sahil boyunca uzanan yürüyüş yolları, ziyaretçilere Karadeniz’in muhteşem manzarası eşliğinde keyifli anlar yaşatırken ilçenin kendine özgü mimarisi ile dikkat çeken tarihi evleri de bu gezilerin güzergahını süsler. Ayrıca yaz aylarında düzenlenen Akçaabat Müzik ve Halk Oyunları Festivali, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeker ve ilçenin kültürel zenginliğini yansıtır.

Hıdırnebi Yaylası

Karadeniz’in incisi Trabzon’un önemli doğal güzelliklerinden biri olan Hıdırnebi Yaylası, Akçaabat ilçesine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yer alır ve 1600 metre rakımıyla, sisli havası ve serin iklimiyle bilinir. Yayla, çam ve ladin ağaçlarıyla kaplı geniş ormanlık alanları, yemyeşil çayırları ve berrak dere suları ile doğa tutkunları için vazgeçilmez yerlerden birisidir.

Yaylanın sunduğu eşsiz güzelliklerin yanında, özellikle yaz aylarında gerçekleştirilen şenlikler ve yerel halkın geleneksel kutlamaları, ziyaretçilere Karadeniz kültürünü yakından tanıma fırsatı sunar. Bu yayla, kamp alanları ve yürüyüş parkurlarıyla doğa yürüyüşçülerine, fotoğrafçılara ve macera arayan gezginlere hitap ederken aynı zamanda piknik alanları ve çocuk oyun parkları ile aileler için de ideal bir gezi noktasıdır.

Aygır Gölü

Trabzon’un Tonya ilçesinin sınırları içerisinde yer alan ve yükseltisi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Aygır Gölü, yaklaşık 1600 metre yükseklikte bulunur ve çevresini saran yemyeşil ormanlar ile birlikte görünmeyen bir cenneti anımsatır. Bölgenin zengin florası ve faunası, adeta bir doğa ansiklopedisinin sayfaları arasında geziniyormuş gibi hissetmenize neden olabilir.

Aygır Gölü, yüzölçümü bakımından küçük olsa da derinliği ve berraklığı ile göz doldurur. Derinliği 15 metreyi bulur ve gölün kristal berraklığındaki suları, gökyüzünü ve bulutları adeta bir ayna gibi yansıtır. Çevresindeki ladin ve kayın ağaçlarının gölgesinde, kuşların cıvıltıları eşliğinde yürüyüş yaparken, doğanın sakinliği ve huzuru içinde kaybolabilirsiniz.

Peristera Manastırı (Kuştul Manastırı)

Trabzon’da gezilecek yerler arasında yer alan ve Karadeniz’in büyüleyici manzarasının eşliğinde konumlanan Peristera Manastırı ya da diğer adıyla Kuştul Manastırı, bölgenin mistik havasını solumak isteyen ziyaretçilerin odak noktasıdır. 752 yılında inşa edildiği tahmin edilen bu görkemli yapı, Bizans İmparatorluğu döneminde dini bir merkez olarak önemli bir rol oynamıştır. 19. yüzyılda büyük bir yangın geçiren manastır, sonrasında restore edilerek eski ihtişamına kavuşturulmuş ve günümüzde hem tarihseverlerin hem de doğaseverlerin gezi rotalarında vazgeçilmez bir durak haline gelmiştir.

Ana ibadet alanının yer aldığı kilise, büyük ve ihtişamlı fresklerle bezeli duvarlarıyla tarihi sanatın izlerini taşır ve yapının etrafındaki geniş avlu, yaşam alanları, mutfak ve diğer hizmet binalarıyla bir kompleksi oluşturur. Yüksekçe bir tepenin yamacında yer alan manastır, 1300 metre rakımda bulunur ve ziyaretçilerine doğayla iç içe olma fırsatı sunar.

Atatürk Köşkü

Atatürk Köşkü, Trabzon’daki tarihi ve kültürel durakların en önemlilerinden biridir ve bu köşk, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 ve 1937 yıllarında Trabzon’u ziyaretleri sırasında konakladığı ve büyük önem verdiği yerlerden biri olması nedeniyle tarihi bir öneme sahiptir. 19. yüzyıl başlarında yapılan köşk, Batı Rönesans mimarisinin etkilerini taşıyan zarif mimarisi ve görkemli bahçesi ile dikkat çekerken, toplamda dört katlı olan ve 950 metrekarelik bir alana yayılan yapı, aynı zamanda görkemli tarzıyla da göz kamaştırır.

Köşk 1943 yılında müze olarak hizmet vermeye başlamıştır. Müzede sergilenen Atatürk’e ait çeşitli kişisel eşyalar, mobilyalar ve döneme ait fotoğraflar, onun hayatının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarının izlerini barındırır. Özellikle Atatürk’ün kendi el yazısıyla yazdığı mektuplar, dönemin önemli toplantılarının yapıldığı salonlar ve Türk milletine miras bıraktığı tüm mal varlığının Hazine’ye devredildiği vasiyetinin sergilendiği odalar, ziyaretçilere hem etkileyici hem de öğretici bir deneyim sunar.

Kaymaklı Manastırı

Trabzon’un tarihi ve doğal güzellikleri arasında göz ardı edilmemesi gereken bir duraklardan birisi de Kaymaklı Manastırıdır. 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bu manastır, Bizans mimarisinin zarif ve etkileyici izlerini taşırken; aynı zamanda dik yamaçların üstüne inşa edilmiş benzersiz konumu ile ziyaretçilerine hem tarih hem de doğa ile iç içe olma fırsatı sunar.

Manastır kompleksi geniş bir alanı kaplar ve büyük bir kilise, çeşitli ek yapılar, yaşam alanları ve su kemerlerinden oluşur. 19. yüzyılın sonlarına kadar aktif olarak kullanılan manastır, günümüzde turistler için bir cazibe merkezidir. Ziyaretçilerin burada, Hz. İsa’nın yaşamından sahneler içeren freskleri ve etkileyici dini ikonografiyi keşfetmeleri mümkündür.

Araklı

Karadeniz kıyısının büyüleyici sahillerinden yalnızca biri olan Araklı, Trabzon ilinin doğusunda, doğasının zenginliğini ve tarihi dokusunu bir arada sunan eşsiz bir ilçedir. Tam olarak denizin maviliğine yaslanmış ve yeşilin her tonunu barındıran bitki örtüsü ile çevrili olan Araklı, ziyaretçilerini hem huzur veren hem de heyecanlandıran bir atmosferle karşılar.

Araklı, Trabzon şehir merkezine yaklaşık 36 kilometre uzaklıkta yer alır. Bu küçük ama etkileyici kasaba, zengin tarihi geçmişi ve muhteşem doğası ile tanınır ve özellikle de temiz havası ve yemyeşil yaylalarıyla ünlüdür. Sahil boyunca uzanan kumlu plajları ve Karadeniz’in serin sularını deneyimleyebileceğiniz deniz kıyıları, tatilciler için eşsiz bir kaçış noktası sunar.