Ankara’da Gezilecek Yerler
Başkentimiz Ankara zengin tarihi ve modern dinamizmiyle ziyaretçilerine farklı deneyimler sunan bir şehir. Ülkemizin kalbinde yer alan ve en kalabalık ikinci şehri olan Ankara siyasi, kültürel ve sanatsal etkinliklerin merkezi konumunda olup hem tarihi kalıntıları hem de çağdaş mimarisiyle dikkat çekmektedir. Hititlerden Romalılara, Selçuklulardan Osmanlılara kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve bu zengin tarihi miras şehrin her köşesinde hissedilmektedir.
Ankara’da gezilecek yerler arasında Anıtkabir, TBMM Binaları, Ankara Kalesi, Atatürk Orman Çiftliği, Kocatepe Camii, Kuğulu Park, Kızılay Meydanı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Hacı Bayram-ı Veli Camii, Pembe Köşk, Ankara Botanik Parkı, Samanpazarı, Ankara Palas, Kurtuluş Parkı, PTT Pul Müzesi, Roma Hamamı, Gordion Antik Kenti, Eymir Gölü ve Augustus Tapınağı gibi önemli yerler bulunmaktadır.
Anıtkabir
Anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk‘ün anısına inşa edilmiş olan anıt mezar kompleksidir. 1944 ile 1953 yılları arasında inşa edilen bu etkileyici yapıt modern mimarisi ve anlam yüklü detaylarıyla ziyaretçilerini büyülemektedir. Anıtkabir yalnızca Atatürk’ün anısını yaşatmakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin ve cumhuriyetin simgesi olarak da büyük bir öneme sahiptir.
Ankara’nın Tandoğan semtinde yer alan Anıtkabir şehrin en önemli tarihi ve kültürel merkezlerinden biridir ve mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer almaktadır. “Ankara’da gezilecek yerler” denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri olan Anıtkabir yıl boyunca hem yerli hem de yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görmektedir.
Anıtkabir için konum
I. TBMM Binası (Kurtuluş Savaşı Müzesi)
Ankara’nın tarihi ulus bölgesinde yer alan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası, Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik yolunda attığı en önemli adımlardan birinin sembolü olarak kabul edilir. Mimarisi Erzurum Kongresi’nde delegelik yapmış olan ve bu bağlamda büyük öneme sahip olan mimar Salim Bey tarafından tasarlanmıştır. Kurtuluş Savaşı döneminde, 23 Nisan 1920 tarihinde açılmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk meclis toplantılarına ev sahipliği yapmıştır. Kesme taşlarla inşa edilen bu yapı klasik Osmanlı mimarisinin son dönem özelliklerini yansıtırken modern Türkiye’nin kuruluşunda oynadığı rol nedeniyle ulusal bir tarihi miras olarak korunmaktadır.
Günümüzde I. TBMM Binası, “Kurtuluş Savaşı Müzesi” olarak ziyaretçilerine kapılarını açmaktadır. Müzede Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesine ilişkin belgeler, fotoğraflar ve çeşitli objeler sergilenerek ziyaretçilere o dönemin ruhunu hissedebilme imkanı sunulmaktadır. Hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler için ulusal bir bilinç ve tarih bilinci oluşturmayı amaçlayan bir eğitim merkezi işlevi görmektedir.
I. TBMM Binası için konum
II. TBMM Binası (Cumhuriyet Müzesi)
Ankara’da yer alan II. TBMM Binası, Cumhuriyet tarihimizin önemli yapı taşlarından biridir. Bu yapı 18 Ekim 1924 tarihinde inşaatına başlanarak 18 Ekim 1927’de tamamlanmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin faaliyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Klasik Osmanlı mimarisinin ve Selçuklu motiflerinin izlerini taşıyan bina, mimar Vedat Tek tarafından milli mimari akımına uygun olarak tasarlanmıştır. İki katlı olan bu bina simgesel bir öneme sahip olup hem işlevsel hem de estetik değerleriyle dikkat çekmektedir.
II. TBMM Binası, Türkiye Cumhuriyeti’ne tanıklık etmiş pek çok önemli kararın alındığı, tarihi olayların yaşandığı mekânlardan biridir. 1960 yılına kadar meclis binası olarak kullanılsa da daha sonrasında farklı kamu hizmetleri için değerlendirilmiştir. Günümüzde ise Cumhuriyet Müzesi olarak görev yapmakta ve ziyarete açıktır. Müzede Cumhuriyetin ilk yıllarına, devrimlerine ve Atatürk’ün liderliğinde gerçekleştirilen birçok reforma dair eşsiz belgeler ve objeler bulunmaktadır.
II. TBMM Binası için konum
Ankara Kalesi
Ankara’nın tarihi dokusunu ve zengin mirasını simgeleyen önemli yapılarından biri olan Ankara Kalesi, şehrin en eski yerleşim yerlerinden biri olarak dikkat çeker. İlk inşasının tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte Romalılardan Bizanslılara, Selçuklulardan Osmanlılara kadar birçok medeniyetin izini taşır. Yüzyıllar boyunca çeşitli eklemeler ve onarımlar gören kale bugün sur duvarları ve iç kale olarak iki ana kısımdan oluşmaktadır. İç kale, 20 adet kulesi ve duvarlarının heybetiyle ziyaretçilerini tarihin derinliklerine bir yolculuğa çıkarır.
Ankara Kalesi konumu itibarıyla şehrin muhteşem bir manzarasını sunarken aynı zamanda tarihi mekan ve müzeleriyle de zengin bir kültürel atmosfer yaratır. Özellikle gün batımında surlardan Ankara’yı izlemek, hem yerli hem de yabancı turistler için benzersiz bir deneyim sunar. Tarihi boyunca bir korunak ve sığınak görevi üstlenen kale bugün hem tarihi bir miras hem de sosyal bir buluşma noktası olarak şehrin kalbinde yaşamaya devam etmektedir.
Ankara Kalesi için konum
Atatürk Orman Çiftliği
Atatürk Orman Çiftliği, 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından tarımın modern tekniklerle yapılmasını teşvik etmek, tarım ve hayvancılığın gelişimine katkı sağlamak amacıyla kurulmuş bir tarım ve hayvancılık işletmesidir. Başlangıçta 20 bin dönüm arazi üzerinde kurulan çiftlik günümüzde Ankara’nın en önemli yeşil alanlarından biri olarak şehir yaşamına doğal ve huzurlu bir kaçış noktası sunmaktadır. Atatürk’ün miras olarak Türk halkına bıraktığı bu değerli alan sadece tarımsal faaliyetlerle sınırlı kalmayıp aynı zamanda içinde barındırdığı hayvanat bahçesi, müzeler, piknik ve gezi alanlarıyla, günlük yaşamdan bir nebze olsun kaçmak isteyenler için keyifli bir uğrak noktası olmuştur.
Atatürk Orman Çiftliği için konum
Kocatepe Camii
Ankara’nın önemli simgelerinden biri olan Kocatepe Camii, Ankara’nın Çankaya ilçesinde yer almaktadır. Yapımına 1967 yılında başlanan ve 1987 yılında ibadete açılan cami modern mimari tarzı ve ihtişamlı yapısıyla dikkat çeker. Yaklaşık 4.500 m² alan üzerine kurulu olup aynı anda 24.000 kişinin ibadet edebileceği kapasiteye sahiptir. Cami dört büyük minaresi ve yüksek ana kubbesi ile şehrin birçok noktasından görülebilir, zarif detayları ve simetrik tasarımıyla estetik bir görüntü sunar.
Kocatepe Camii’nin iç mekanı da dışı kadar etkileyicidir ve mermer işçiliği, geniş avize ve İslami motiflerle bezenmiş iç dekorasyonu görenleri büyüler. Cami sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde din hizmetleri ve eğitim faaliyetleri organize edilen kompleks bir yapıya sahiptir. Her yıl yerli ve yabancı birçok ziyaretçiyi ağırlar ve Ankara’nın kültürel ve sosyal yaşamına önemli katkılarda bulunur.
Kocatepe Camii için konum
Kuğulu Park
Ankara’nın kalbinde yer alan Kuğulu Park, şehirde huzur ve doğa arayanlar için ideal bir kaçış noktası olarak öne çıkıyor. Kavaklıdere semtinde, Tunalı Hilmi Caddesi’nin yanı başında yer alan bu güzel park özellikle adını aldığı zarif kuğuları ile bilinir. Yapay göleti ve yemyeşil alanlarıyla ziyaretçilerine dinlendirici bir ortam sunarken çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yaparak doğa meraklıları için de cazip hale geliyor. Parkın içinde yer alan banklarda oturup kuğuları izlemek veya kısa bir yürüyüşe çıkmak, şehrin stresinden uzaklaşmanın mükemmel bir yoludur.
Kuğulu Park için konum
Kızılay Meydanı
Ankara’nın kalbinde yer alan Kızılay Meydanı, şehrin hem ticari hem de sosyal yaşamının merkezini oluşturmaktadır. Adını 1929 yılında inşa edilen Kızılay Derneği’nin umum merkezi olan binadan almıştır. Ankara’nın her köşesine ulaşımın kolaylıkla sağlanabildiği bu nokta sadece bir geçiş alanı değil aynı zamanda buluşmaların, etkinliklerin ve sosyal hayatın da vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Metro, otobüs ve dolmuş hatlarının kavşak noktası olan Kızılay Meydanı aynı zamanda alışveriş merkezleri, kafeler ve çeşitli eğlence mekanları ile de çevrilidir.
Kızılay Meydanı, aynı zamanda Ankara’nın toplumsal olaylar ve kitlesel buluşmalar için de sıkça tercih edilen bir merkezidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinde tarihi dokusu ve modern yaşamın harmonisiyle dikkati çeken bu meydan, başkente yolu düşen herkesin uğraması gereken bir durak niteliğindedir.
Kızılay Meydanı için konum
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, tarihin derinliklerine ışık tutan zengin koleksiyonuyla ziyaretçilerini karşılayan önemli bir kültürel merkezdir. Özellikle Anadolu’nun tarih öncesi dönemlerinden Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan geniş bir yelpazedeki eserleri barındırmaktadır. Gerek içeriği gerekse mimari yapısı ile eşsiz bir deneyim sunarken, 1997 yılında “Avrupa’da Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüştür. Müzenin büyüleyici koleksiyonları arasında Paleolitik Çağ’dan Roma Dönemi’ne kadar birçok önemli eser yer almakta olup Hitit ve Urartu medeniyetlerine ait kalıntıların zenginliğini gözler önüne sermektedir.
Benzersiz konumu itibarıyla 15. yüzyılda inşa edilen ve tarihi dokusu korunarak restore edilen bir bedesten olan bu yapının kapısından girdiğiniz an kendinizi bir zaman tünelinin içinde bulursunuz. Ziyaretçilerine tarih merakını doyuracak sayısız sergi sunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, tarih tutkunları için adeta bir cennet niteliği taşır. Farklı bölgelerin tarihine ve kültürüne ışık tutarak Anadolu coğrafyasını daha iyi anlamanıza imkan tanır. Özellikle arkeoloji ve tarih alanında eğitim alanlar ve araştırmacılar için paha biçilmez bir kaynak merkezi olmasının yanı sıra ailece yapılabilecek keyifli ve eğitici bir gezi noktasıdır.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi için konum
Atatürk Evi
Ankara’nın önemli tarihi mekanlarından biri olan Atatürk Evi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşadığı döneme ait hatıraları ve eşyaları barındırmaktadır. Bu ev, Atatürk’ün yaşamının belirli dönemlerini geçirdiği ve bazı stratejik kararları aldığı yer olarak bilinir. Dönemin mimari özelliklerini taşıyan zarif bir örnek olup sade ama etkileyici tasarımıyla ziyaretçilerini tarihte bir yolculuğa çıkarmaktadır. Ankara’nın Çankaya ilçesinde yer alan bu tarihi yapı günümüzde müze olarak hizmet vermekte ve Atatürk’ün kişisel eşyaları, kitapları ve fotoğrafları sergilenmektedir.
Atatürk Evi için konum
Hacı Bayram-ı Veli Camii
Hacı Bayram-ı Veli Camii, Ankara’nın Altındağ ilçesinde, Ulus semtinde yer alır ve hem tarihi hem de dini önemiyle dikkat çeker. 15. yüzyılda inşa edilen bu camii adını ünlü Türk mutasavvıf ve şair Hacı Bayram-ı Veli’den almıştır. Caminin inşası Hacı Bayram-ı Veli’nin ölümünden kısa bir süre sonra, 1427-1428 yıllarında tamamlanmıştır ve Osmanlı erken dönem mimarisini yansıtan etkileyici bir yapıdır. Sade fakat zarif bir iç dizayna sahiptir ve ahşap işçilikle süslenmiş minberi ile göze çarpar. Caminin yanında yer alan Hacı Bayram-ı Veli Türbesi birçok ziyaretçiyi kendine çeker ve dini turizmin önemli duraklarından biridir.
Hacı Bayram-ı Veli Camii için konum
Pembe Köşk
Ankara’nın Çankaya semtinde yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin erken dönemlerine tanıklık etmiş önemli yapılardan biri olan Pembe Köşk, 1932 yılında inşa edilmiştir. Mimari özellikleriyle dikkat çeken bu zarif konak, Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün uzun yıllar ikametgahı olmuştur. İsmet İnönü ve ailesinin yaşadığı bu köşk aynı zamanda oldukça çok sayıda devlet görüşmesine de ev sahipliği yapmıştır. Yapının adına ilham veren pembe dış cephe boyası ona eşsiz bir görünüm kazandırmakta ve Ankara’nın simgelerinden biri olarak anılmasını sağlamaktadır.
Pembe Köşk, günümüzde İnönü Vakfı tarafından korunmakta ve belirli dönemlerde halka açılmaktadır. Köşk içerisindeki mobilya ve eşyalar, İnönü ailesinin kişisel yaşamına dair ipuçları vermekte ve dönemin sosyal hayatına ışık tutmaktadır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarındaki siyasi ve sosyal gelişmelere merak duyanlar için büyük bir öneme sahip olan Pembe Köşk, başkentin mimari zenginliğini ve tarihi değerini yansıtan nadide bir yapıdır.
Pembe Köşk için konum
Augustus Tapınağı
Ankara gezilecek yerler arasında önemli bir yere sahip olan Augustus Tapınağı, Roma İmparatoru Augustus onuruna M.Ö. 25-20 yılları arasında inşa edilmiştir. Tapınak, Ankara’nın Altındağ ilçesinde yer alır ve tarih boyunca farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. İlk olarak Frigler tarafından kullanılan bu alan daha sonra Galat ve Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetine girmiştir. Roma İmparatorluğu döneminde Augustus’un başarılarını ölümsüzleştirmek ve halk tarafından anılmasını sağlamak amacıyla yükselen tapınak mimari özellikleri ve tarihi değerleri sebebiyle dikkat çekmektedir.
Augustus Tapınağı, Anıtsal Rota üzerinde bulunup yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşır. Günümüzde tapınağın sütunları ve bazı yapısal parçaları hala ayakta olup ziyaretçilerine eski Roma döneminin ihtişamını hissettirir. Tapınakta Augustus’un vasiyetnamesinin Yunanca ve Latince olarak kazındığı “Res Gestae Divi Augusti” metni dikkat çekmektedir.
Augustus Tapınağı için konum
Aslanhane Camii
Ankara’nın Altındağ ilçesinde yer alan Aslanhane Camii, Selçuklu mimarisinin zarif örneklerinden biridir ve şehrin tarihi siluetine katkı sağlayan önemli bir kültürel mirastır. 13. yüzyılda Ahilerden Mahmud bin Yakup tarafından inşa ettirilen cami zamanla birçok onarım görmüş, buna rağmen orijinal yapısının karakteristik özelliklerini korumuştur. Mimari açıdan dikkat çeken unsurlarından biri olan ahşap direkleri ve ceviz ağacından yapılmış minberi dönemin el işçiliği ve sanatsal yaklaşımlarını yansıtmaktadır. Caminin iç mekânında kullanılan zengin alçı mihrabı ise zarif oymalar ve hat sanatı ile süslenmiştir ve bu da yapıya manevi bir derinlik katmaktadır.
Aslanhane Camii için konum
Ankara Palas
Ankara Palas, Cumhuriyet dönemi mimarisinin en dikkat çekici örneklerinden biri olarak kabul edilen tarihi bir yapıdır. 1927 yılında tamamlanan bu yapı hem mimari açıdan hem de siyasi ve kültürel açıdan büyük öneme sahiptir. Ankara’nın Ulus semtinde stratejik bir konumda bulunan bina Kurtuluş Savaşı’nın ardından yeni başkentte sosyal ve diplomatik etkinliklerin merkezi haline gelmiştir. Fransız mimar Clemente Holzbauer tarafından tasarlanan ve mimar Vedat Tek’in katkılarıyla inşa edilen Ankara Palas dönemin modernleşme çabalarının da simgesi niteliğindedir.
Ankara Palas başlangıçta bakanlık gibi idari alanlara ve sosyal mekanlara ev sahipliği yapmış ve aynı zamanda yabancı devlet adamlarının ağırlandığı bir misafirhane olarak kullanılmıştır. Zaman içinde birçok çeşitli etkinlik ve toplantıya sahne olmuştur. Atatürk’ün de sıkça bulunduğu bu mekânda resepsiyonlar, balolar ve kongreler düzenlenmiştir.
Ankara Palas için konum
Samanpazarı
Ankara’nın tarihi bölgelerinden biri olan Samanpazarı, başkentin kalbinde yer alarak ziyaretçilere kendine özgü bir atmosfer sunmaktadır. Bu bölge adını eskiden burada kurulan saman pazarından almış olup günümüzde ise özellikle el yapımı ürünler, antikalar ve yerel hediyelik eşyalar satan dükkânlarıyla dikkat çekmektedir. Ankara Kalesi’nin eteklerinde konumlanan Samanpazarı, dar ve kıvrımlı sokaklarıyla tarih severlere benzersiz bir keşif deneyimi yaşatırken taş kaplama yolları ve tarihi binalarıyla geçmişin izlerini bugüne taşımaktadır. Bölgedeki birçok tarihi yapı hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmekte ve buraya gelen ziyaretçilerine bir zaman yolculuğu olanağı sunmaktadır.
Bunun yanı sıra Samanpazarı kültürel etkinliklerin de merkezi haline gelmiştir. Geleneksel Türk el sanatları atölyeleri, sanat galerileri ve kafeleri ile ziyaretçilerinin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayarak farklı deneyimler sunmaktadır.
Samanpazarı için konum
PTT Pul Müzesi
Ankara’nın Ulus semtinde yer alan PTT Pul Müzesi, pul meraklıları ve tarihe ilgi duyanlar için eşsiz bir ziyaret noktasıdır. Türk posta tarihinin izlerini gözler önüne sererken geçmişten günümüze kadar uzanan zengin pul koleksiyonuyla ziyaretçilerine keyifli bir deneyim sunar. 2013 yılında ziyarete açılan bu müze tarihi bir bina olan eski Posta Telgraf Teşkilatı’nın restore edilmesiyle hayat bulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren basılmış pulların yanı sıra Cumhuriyet Dönemi’nde kullanılan posta araç ve gereçleri gibi çok sayıda nadide eseri bünyesinde barındırır.
Müzede Türkiye’nin farklı dönemlerinde önemli olayları anımsatan özel basım pulların yanı sıra uluslararası eserler de sergilenmektedir. Giriş katta yer alan PTT Tarihi Salonunda ziyaretçiler posta hizmetlerinin 1840’lardan günümüze kadar geçirdiği değişimi gözlemleyebilir. Ayrıca çocuklara yönelik özel atölye etkinlikleri ve eğitim programları sayesinde genç ziyaretçilerin de ilgisini çekmeyi başaran PTT Pul Müzesi hem tarih meraklıları hem de pul koleksiyoncuları için kaçırılmaması gereken bir durak olarak öne çıkar.
PTT Pul Müzesi için konum
Roma Hamamı
Ankara’nın tarih kokan sokaklarında yer alan Roma Hamamı, başkentin Altındağ ilçesinde, Ulus semtinde konumlanmıştır. M.S. 3. yüzyılda Roma İmparatoru Caracalla döneminde Galatya eyaletinin valisi olan Tiberius Julius Justus tarafından inşa ettirilmiş olan bu yapının antik Roma döneminin önemli merkezlerinden biri haline geldiği bilinir. Hamam o dönemin sosyal yaşamının kalbinde yer alan yerlerden biri olarak Roma kültüründe önemli bir rol oynamıştır. Hamamda tipik Roma mimarisine uygun şekilde caldarium (sıcak bölüm), tepidarium (ılıklık) ve frigidarium (soğuk bölüm) gibi yapılar bulunmaktadır. Yapının günümüze kadar iyi korunmuş kalıntıları, ziyaretçilere Roma döneminin ihtişamını hissettirmektedir.
Roma Hamamı için konum
Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi
Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, Ankara’nın tarihi dokusuyla uyumlu şekilde Altındağ ilçesinde Gözlü Sokak’ta yer alır ve 2015 yılında kapılarını ziyaretçilere açmıştır. Müze, Yüksel Erimtan’ın yıllar boyunca büyük bir titizlikle bir araya getirdiği yaklaşık 2000 parçalık arkeolojik koleksiyonunu sergilemektedir. Roma, Bizans ve Urartu dönemlerine ait bu etkileyici koleksiyon ziyaretçilerine tarihin farklı dönemlerinden kesitler sunarak geçmiş medeniyetlerin sanatsal ve kültürel zenginliklerini yakından tanıma fırsatı sağlar. Müze binası modern ve geleneksel mimariyi bir araya getiren yapısıyla da dikkat çeker ve Ankara’da gezilecek yerler arasında önemli bir durak niteliğindedir.
Müze sadece arkeolojik eserlerle sınırlı kalmayarak düzenli olarak sanat sergilerine, konserlere ve çeşitli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapar. Bu yönüyle sanatın ve tarihsel keşfin buluşma noktası olarak adeta bir köprü kuran müze hem yerli hem de yabancı ziyaretçileri ağırlayarak Ankara’nın kültürel hayatına önemli bir katkı sağlamaktadır.
Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi için konum
Kurtuluş Parkı
Ankara’nın şehir merkezinde yer alan Kurtuluş Parkı, kentin en köklü ve en sevilen yeşil alanlarından biri olarak bilinir. Başkentin kalbinde, Çankaya ilçesine bağlı Kızılay semtinde bulunan park şehrin beton yapıları arasında huzur veren bir mola noktası olmasıyla dikkat çeker. 1960’lı yıllarda kurulan ve yıllar içerisinde çeşitli yenileme çalışmalarına sahne olan park yaklaşık 30 hektarlık bir alanı kaplar. Çevresindeki eğitim kurumları ve yaşayan halk için hem bir dinlenme hem de sosyal etkileşim alanı sunarak önemli bir işlevi yerine getirir.
Kurtuluş Parkı için konum
Suluhan Kervansarayı
Ankara’nın tarihi dokusunu yansıtan en önemli yapılardan biri olan Suluhan Kervansarayı, 16. yüzyılda inşa edilen ve Osmanlı mimarisinin zarif bir örneğini sergileyen önemli bir ticaret merkezidir. 1500’lü yılların sonlarında Hasan Paşa tarafından yaptırıldığı bilinen bu yapı adını içindeki su kuyusundan almaktadır ve tarih boyunca tüccarlar, gezginler ve seyyahlar için güvenli bir konaklama ve ticaret noktası olarak hizmet vermiştir. Tarihi Ankara Kalesi’ne yakın bir konumda bulunan Suluhan, avlusuyla ziyaretçilerine huzurlu bir ortam sunarken taş işçiliği ve kemerli yapılarıyla görenleri kendine hayran bırakmaktadır.
Günümüzde Suluhan Kervansarayı tarihi ve kültürel değerlere meraklı ziyaretçiler için popüler bir cazibe merkezi haline gelmiş olup özellikle el sanatları ve hediyelik eşya dükkanlarına ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekmektedir. Çeşitli atölye ve sanat etkinliklerinin düzenlendiği bu mekan hem yerli hem de yabancı turistler için eşsiz bir deneyim sunmakta ve bölgenin tarihine ışık tutmaktadır.
Suluhan Kervansarayı için konum
Gordion Antik Kenti
Gordion Antik Kenti, Ankara’nın Polatlı ilçesine yaklaşık 29 kilometre mesafede yer almaktadır ve Frigya’nın başkenti olarak bilinir. M.Ö. 9. yüzyılda kurulan bu önemli yerleşim, uzun yıllar boyunca Frig krallarının yaşam alanı olmuş ve Avrupa ile Asya arasındaki ticaret yolları üzerinde stratejik bir rol oynamıştır. Gordion özellikle ünlü Frig Kralı Midas’ın hükümdarlığı döneminde altın çağını yaşamış ve kültürel zenginlikleri, sanatsal üretimleri ile tarih sahnesinde önemli bir yere sahip olmuştur. Kentin en dikkat çekici özelliklerinden biri de Büyük İskender’in M.Ö. 333 yılında Anadolu’da yönetici olmak isteyenlerin çözmesi gereken efsanevi Gordion Düğümü‘nü kestiğine inanılan yer olmasıdır.
Gordion Antik Kenti’nde yapılan arkeolojik kazılar Frig Medeniyeti ve sonrasındaki kültürler hakkında önemli bilgiler sunarken kazılardan elde edilen buluntular Polatlı’daki Gordion Müzesi’nde sergilenmektedir. Kentin yakınında yer alan ve Frig krallarına ait olduğu düşünülen tümülüsler, anıtsal mezar yapılarıyla tarih meraklılarını kendine çeker. Bu tümülüslerin en büyüğü ise Kral Midas’a atfedilen ve yaklaşık 300 metre çapında, 55 metre yüksekliğinde olan Midas Tümülüsü’dür. Gordion aynı zamanda birinci derece deprem bölgesi üzerinde bulunmasına rağmen bugüne kadar olağanüstü bir korunma sağlamış ve sağlam kalıntıları ile ziyaretçilerine geçmiş dönemlerin ihtişamını yakından görme fırsatı sunmaktadır.
Gordion Antik Kenti için konum
Gordion Müzesi
Ankara’nın Polatlı ilçesine yakın bir konumda yer alan Gordion Müzesi, Türkiye’nin tarihi zenginliklerinden biri olan Frig dönemine ışık tutan önemli bir arkeoloji müzesidir. 1963 yılında kurulmuş olup özellikle Frigya’nın başkenti olarak bilinen Gordion antik kenti kalıntılarını sergilemektedir. Müzede Midas Tümülüsü başta olmak üzere Frig uygarlığına ait çok sayıda eser bulunmaktadır. Ahşap işçiliği ve metal sanatının Frig dönemindeki ince detaylarını yansıtan objeler seramik kaplar günlük yaşamda kullanılan aletler ile süs eşyaları ziyaretçilere dönemin kültürünü yakından tanıma imkânı sunmaktadır.
Müzenin koleksiyonu sadece Frig dönemine ait eserlerle sınırlı kalmayıp Hitit ve Roma dönemlerine ait buluntular da içermekte ve bu çeşitlilik müzeyi tarih severler için oldukça dikkat çekici bir durak haline getirmektedir. Müzede tarihi ve kültürel değerlere verilen önemi göstermek amacıyla yıl boyunca çeşitli etkinlikler ve sergiler düzenlemekte, geçmişin izlerini bugüne taşıyarak kültürel mirası korumaya katkıda bulunmaktadır.
Gordion Müzesi için konum
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi, 1927 yılında inşası tamamlanan ve Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine kültürel faaliyetler için tahsis edilen tarihi bir binada, 1980 yılından beri sanatseverlerle buluşmaktadır. Başyapıt niteliğindeki mimarisiyle dikkat çeken müze Türk sanatı tarihinde önemli eserler barındırır ve sanatseverler için zengin bir görsel şölen sunar. Müze koleksiyonunda 19. yüzyıl Osmanlı resimlerinden Cumhuriyet dönemi ressamlarına ve heykeltıraşlarına kadar uzanan birçok sanatçının yağlı boya tabloları, heykelleri ve özgün baskıları yer almaktadır.
Müze sürekli koleksiyonlarının yanı sıra geçici sergilere de ev sahipliği yaparak Türk sanatının farklı dönemlerini ve tarzlarını ziyaretçilere tanıtmayı amaçlamaktadır. Ayrıca sanatsal etkinlikler, konserler ve atölye çalışmaları ile de sanatseverlere benzersiz deneyimler sunmaktadır. Ankara’nın merkezinde, Bakanlıklar semtinde yer alan bu kültürel cazibe merkezi, geniş koleksiyonu ve etkinlikleriyle sanatın kalbindeki herkesi kucaklamakta ve yerli-yabancı tüm ziyaretçilere keyifli bir sanat yolculuğu vadetmektedir.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi için konum
Mehmet Akif Ersoy Evi Müzesi
Ankara’da gezilecek yerler arasında tarih ve kültüre ilgi duyanlar için önemli bir durak olan Mehmet Akif Ersoy Evi Müzesi, milli şairimizin hayatına ve eserlerine ışık tutan zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı kaleme aldığı dönemde ikamet ettiği bu tarihi ev, ziyaretçilerine hem şairin yaşamına dair önemli ipuçları sunmakta hem de Ersoy’un eserlerini yakından tanıma fırsatı sağlamaktadır. Bu müze ziyaretçilerini adeta geçmişe götürüp Kurtuluş Savaşı’nın ve Cumhuriyet’in kuruluş yıllarının ruhunu hissettirerek etkileyici bir deneyim sunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy Evi Müzesi için konum
Ankara Botanik Parkı
Ankara Botanik Parkı, Çankaya ilçesinde, Atatürk Bulvarı üzerinde yer alan ve doğayla iç içe olmayı arzulayanlar için ideal bir kaçış noktası sunan, şehir hayatının gri ve betonarme yapısından uzaklaşıp rahat bir nefes almak isteyenlerin sıklıkla ziyaret ettiği huzur dolu bir mekandır. 65.000 metrekarelik geniş bir alan üzerine kurulu olan bu park 1970 yılında hizmete açılmıştır ve o tarihten bu yana, yerli ve yabancı pek çok ziyaretçiye ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. İçerisinde farklı bitki türlerinin sergilendiği özel koleksiyon bahçeleri, yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve göletleriyle dikkat çeken Ankara Botanik Parkı çevre bilincinin artırılması ve doğa sevgisinin aşılanması amacıyla çeşitli eğitim programlarına ve etkinliklere de ev sahipliği yapmaktadır.
Park her mevsimin kendine özgü güzelliklerini gözler önüne seren zengin bitki çeşitliliği ile doğa tutkunlarını büyüleyen bir peyzaj harikası olarak kabul edilmektedir. Birçok farklı bitki türünü bir araya getirerek botanik meraklılarına ve araştırmacılara da önemli bir kaynak sunmaktadır. Göz alıcı yürüyüş yolları ve huzur veren doğal atmosferi ile Ankara’nın ortasında yeşil bir vaha olarak anılan bu mekân, özellikle hafta sonları ailelerin ve gençlerin favori buluşma noktalarından biri haline gelmiştir. Aynı zamanda spor yapmak isteyenler için de geniş alanlar sunan Botanik Parkı doğayla iç içe vakit geçirirken aynı zamanda spor yapabilme imkânı sağlamaktadır.
Ankara Botanik Parkı için konum
Altın Köşk
Ankara’nın göz alıcı yapılarından biri olan Altın Köşk, şehrin en prestijli bölgelerinden biri olan Çankaya’da yer almaktadır. Adını iç ve dış dekorasyonunda kullanılan altın varaklardan alan köşk, zarafet ve ihtişamın bir sembolü olarak öne çıkmaktadır. Yapının mimari tasarımında Osmanlı ve modern Türk mimarisinden esintiler göze çarparken içerisindeki ince detaylar ve sanatsal dokunuşlar ziyaretçilere eşsiz bir görsel şölen sunmaktadır. Altın Köşk sadece bir konut değil aynı zamanda kültürel ve tarihi önemi olan bir yapı olarak da bilinmektedir.
Ziyaretçilerine bir zamanlar burada yaşayanların hayatına dair bir pencere açan Altın Köşk zengin koleksiyonu ve tarihi atmosferiyle büyüleyici bir deneyim sunmaktadır. Köşkün iç kısmında sergilenen mobilyalar, halılar ve sanat eserleri, ziyaretçilere geçmiş dönemlerin estetik anlayışını ve yaşam tarzını gözler önüne sermektedir. Tarihinin yanı sıra mimari özelliğiyle de dikkat çeken yapı Ankara’nın turistik rotaları arasında önemli bir yer tutmakta ve hem yerel halktan hem de yabancı turistlerden büyük ilgi görmektedir. Ziyaretçilerine sunduğu tarih ve sanat dolu atmosferle, Altın Köşk, mutlaka görülmesi gereken yerler listesinde ilk sıralarda yer almaktadır.
Altın Köşk için konum
Karagöl Tabiat Parkı
Ankara’nın Çubuk ilçesine yaklaşık 68 kilometre mesafede yer alan Karagöl Tabiat Parkı, doğal güzellikleri ve huzur dolu atmosferiyle başkentten kaçış arayan doğa severler için mükemmel bir bölgedir. 68 hektarlık bir alanı kaplayan park özellikle gölün etrafını çevreleyen çam ormanları ve zengin bitki örtüsü ile dikkat çekmektedir. Karagöl 1500 metre yükseklikte bulunan bir krater gölüdür ve bu özelliği sayesinde hem eşsiz bir manzara sunar hem de doğa fotoğrafçıları için harikulade kareler yakalama fırsatı sağlar. Tabiat parkı, yürüyüş parkurları, piknik alanları ve kamp yerleriyle, şehir yaşamının stresinden uzaklaşmak isteyenler için rahatlatıcı bir mekân yaratmaktadır.
Doğa tutkunları için adeta bir cennet olan Karagöl Tabiat Parkı aynı zamanda barındırdığı flora ve fauna ile de önemli bir ekosistemdir. Burada çok sayıda kuş türü ve küçük memelilere rastlamak mümkündür. Özellikle sonbahar aylarında kızılın ve yeşilin her tonuna bürünen doğasıyla park, ziyaretçilerine büyüleyici bir seyir sunar. Ankara’nın şehir merkezine sadece bir saatlik mesafede olan bu doğa harikası hafta sonları için ideal bir kaçış noktasıdır. Göl kıyısında huzurla yürümek, tertemiz havayı solumak veya kuş sesleri eşliğinde rahatlatıcı bir gün geçirmek isteyenler için Karagöl Tabiat Parkı, Ankara’nın saklı cennetlerinden biridir.
Karagöl Tabiat Parkı için konum
Tulumtaş Mağarası
Ankara’nın Gölbaşı ilçesi sınırlarında yer alan Tulumtaş Mağarası, doğal güzellikleri ve jeolojik yapısıyla dikkat çeken önemli bir mağaradır. Tulumtaş köyü yakınlarında konumlanmış olup, Ankara şehir merkezine yaklaşık olarak 20 kilometre uzaklıktadır. Keşif süreci 1992 yılında başlayan Tulumtaş Mağarası, kireçtaşı oluşumlarının, sarkıtlar, dikitler ve sütunlarla yeraltında oluşturduğu muhteşem manzaralarla ünlüdür. Bu doğal yapıları ve mistik atmosferi sayesinde hem doğa severler hem de araştırmacılar için ilgi çekici bir alan haline gelmiştir.
Tulumtaş Mağarası yaklaşık 5,5 milyon yıl önce oluştuğu tahmin edilen fosil bir mağara olarak tanımlanmaktadır ve toplamda 5 bin 750 metrelik bir alana yayılmaktadır. Ancak ziyaretçilere açık olan kısmı 1,5 kilometreden biraz daha uzundur. İçerideki yürüyüş yolları ve aydınlatmalar sayesinde ziyaretçilerin mağaranın eşsiz oluşumlarını rahatça keşfetmeleri sağlanmaktadır. Mağara özellikle ilkbahar ve yaz aylarında hem Ankara’dan hem de çevre illerden gelen ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekmektedir. İçerideki sabit sıcaklık ve nem oranı, mağara içindeki yaşam formlarının korunmasına da katkıda bulunurken, Tulumtaş Mağarası’nın doğanın eşsiz bir sanat eseri olduğunu her adımda hissettirmektedir.
Tulumtaş Mağarası için konum
Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesi
Ankara’nın zengin tarihi dokusuyla dikkat çeken ilçelerinden biri olan Beypazarı’nda yer alan Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesi, ziyaretçilerine Anadolu’nun tarihine açılan bir kapı aralıyor. Beypazarı’nın geleneksel mimarisiyle uyumlu bir tarihi konakta yer alan bu müze 1997 yılında halkın katkılarıyla kurulmuş ve 2006 yılında restore edilerek bugünkü haline kavuşmuştur. Beypazarı’nın derin tarihsel geçmişini ve kültürel zenginliklerini yansıtarak bölgenin çeşitli dönemlerine ait eserler sunmakta ve ziyaretçilerine somut bir tarih deneyimi yaşatmaktadır.
Müzenin koleksiyonu Beypazarı ve çevresindeki kazılardan elde edilmiş arkeolojik buluntular, Osmanlı Dönemi’ne ait etnografik eserler ve yöresel el sanatlarına dair birçok objeden oluşmaktadır. Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesi sadece geçmişe değil aynı zamanda geleneklerin korunmasına da büyük önem vermektetir. Bu bağlamda bölgede gerçekleştirilen çeşitli kültürel etkinlikler ve sergilerle yerel mirası canlı tutmaktadır. Tarih ve sanat meraklıları için mutlaka görülmesi gereken bu müze ziyaretçilere Beypazarı’nın zengin geçmişi ile tanışma ve Anadolu’nun çeşitli medeniyetlerini keşfetme fırsatı sunmaktadır.
Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesi için konum
Eymir Gölü
Ankara’da gezilecek yerler listesinde önemli bir yeri olan Eymir Gölü, şehir merkezine yalnızca yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve doğayla iç içe huzur dolu bir kaçamak arayanlar için ideal bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Bu doğal güzellik ODTÜ arazisi içinde yer alması nedeniyle koruma altında bulunuyor. Eymir Gölü’nün çevresinde yürüyüş yapabilir, bisiklet sürebilir ya da piknik alanlarında sevdiklerinizle keyifli zaman geçirebilirsiniz.
Gölün çevresinde kuş gözlemciliği de yapabilir, farklı türdeki bitki ve hayvanlarla zenginleşmiş ekosistemin tadını çıkarabilirsiniz. Ankara’da gezilecek yerler arayışında olan doğa tutkunları için Eymir Gölü şehrin kalabalığından uzaklaşarak nefes almak ve doğal yaşamla bütünleşmek için benzersiz bir fırsattır. Her mevsim farklı etkinliklere imkan tanıyan bu alan, Ankara’nın kültürel ve doğal zenginliklerini keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Eymir Gölü için konum
Ankara’nın komşuları hakkında bilgi almak için Eskişehir’de Gezilecek Yerler, Bolu’da Gezilecek Yerler ve Konya’da Gezilecek Yerler yazılarımıza bakabilirsiniz.