Antalya’da Gezilecek Yerler

Antalya’da gezilecek yerler sayısız güzelliğiyle sizi bekliyor! Akdeniz’in incisi olarak bilinen bu gözde tatil beldesi yıl boyunca sıcak iklimi, turkuaz renkli denizi, antik kentleri, şelaleleri, kanyonları ve plajlarıyla tatilcilerin gözdesi durumunda.

Tarihin farklı dönemlerinden izler taşıyan Antalya, Likya, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi medeniyetlere ev sahipliği yapmış önemli bir liman kenti. Bu nedenle şehirde farklı kültürlerin etkilerini yansıtan birçok tarihi yapı ve kalıntı bulunuyor. Antalya gezilecek yerler sadece tarihi ve doğal güzelliklerle sınırlı değil. Şehir aynı zamanda lezzetli yemekleri, hareketli gece hayatı, alışveriş merkezleri ve eğlence parklarıyla da ziyaretçilerini cezbediyor. Her zevke ve bütçeye uygun konaklama seçenekleri sunan Antalya unutulmaz bir tatil deneyimi yaşamak isteyenler için ideal bir tatil bölgesi.

Bu yazıda Antalya’nın en çok ziyaret edilen yerlerini keşfedeceksiniz. Aralarında Manavgat Şelalesi, Kleopatra Plajı, Köprülü Kanyon ve Olympos Antik Kenti gibi popüler yerlerin de bulunduğu bu liste Antalya gezinizi planlamanız için size ilham verecek.

Antalya Gezilecek Yerler Haritası

Manavgat Şelalesi

Manavgat Şelalesi Antalya’nın en sevilen doğal güzelliklerinden biri. Manavgat Nehri’nin üzerinde yer alan bu şelale yaklaşık 4 metre yükseklikten dökülüyor ve geniş bir alana yayılıyor. Suyun sesi, doğanın kokusu ve kuşların cıvıltısıyla huzur dolu bir atmosfere sahip olan şelale özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenlerin uğrak noktası. Çevresi piknik alanları, restoranlar, kafeler ve hediyelik eşya dükkanlarıyla dolu.

Manavgat Şelalesi’ne gelmişken yapılacak en güzel aktivitelerden biri de tekne turuna katılmak. Bu turlar sayesinde şelaleyi farklı açılardan görebilir, nehrin serin sularında yüzebilir ve çevredeki doğal güzellikleri keşfedebilirsiniz. Ayrıca şelalenin etrafındaki ormanlık alanlarda yürüyüş yapabilir, kuş sesleri eşliğinde doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Şelale fotoğraf tutkunları için ise birbirinden güzel kareler yakalamak için harika bir fırsat sunuyor.

Kleopatra Plajı

Kleopatra Plajı adını Mısır Kraliçesi Kleopatra’dan alıyor. Efsaneye göre Kleopatra buraya gelmiş ve plajın güzelliğine hayran kalmış! Alanya‘da bulunan bu plaj 2 kilometrelik uzunluğu ve altın sarısı kumlarıyla adeta göz kamaştırıyor. Berrak turkuaz renkli denizi, sığ ve kumlu yapısıyla muhteşem bir plaj.

Plajda güneşlenmek, denize girmek ve kumdan kaleler yapmak gibi klasik aktivitelerin yanı sıra yapabileceğiniz birçok şey var. Su sporlarına meraklıysanız, jet ski, muz botu, parasailing gibi seçenekleri değerlendirebilir, adrenalini doruklarda yaşayabilirsiniz.

Kleopatra Plajı’nın en güzel özelliklerinden biri de çevresinde yer alan tarihi ve doğal güzellikler. Plajın hemen yanında Alanya Kalesi‘nin görkemli surlarını görebilir, plajın arkasında bulunan Damlataş Mağarası‘nı ziyaret edebilir ve mağaranın serin havasında astım ve bronşit gibi rahatsızlıklara iyi geldiğine inanılan doğal oluşumları görebilirsiniz.

Olympos Antik Kenti

Olympos Antik Kenti, Likya Uygarlığı’nın önemli liman kentlerinden biri olarak tarih sahnesinde yerini almış. M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanan köklü geçmişi bulunan antik kent Antalya’nın Kumluca ilçesine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta, Beydağları Milli Parkı sınırları içinde yer alıyor.

Kentte yer alan tarihi yapılar Likya, Roma ve Bizans dönemlerine ait izler taşıyor. Özellikle antik tiyatro, tapınak kalıntıları, lahitler ve hamamlar ziyaretçilere antik dönemin yaşantısı hakkında önemli ipuçları sunuyor.

Kentin içinden geçen Akçay Nehri’nin kenarında yürüyüş yapabilir ve antik kentin hemen yanında yer alan Olympos Plajında denize girebilir, güneşlenebilir ve gün batımının tadını çıkarabilirsiniz. Plajın çevresinde bulunan ağaç evlerde konaklayarak, doğayla iç içe bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.

Yivli Minare

Yivli Minare, Antalya’nın simgesi haline gelmiş, Selçuklu mimarisinin en önemli eserlerinden biri. 13. yüzyılın başlarında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmış. 38 metre yüksekliğiyle bugün bile şehrin birçok noktasından görülebiliyor. ve minareye çıkmak için 90 basamak tırmanmak gerekiyor. Sekiz adet yivli gövdesi ve tuğla ile çini kaplı dış yüzeyiyle benzersiz bir estetik sunan minare, Selçuklu sanatının inceliklerini yansıtıyor.

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde, tarihi Kaleiçi semtinin merkezinde yer alan Yivli Minare, şehrin en çok ziyaret edilen turistik noktalarından biri. Şehrin en işlek caddelerinden biri olan Kazım Özalp Caddesi’ne birkaç adım mesafede bulunan minare aynı zamanda Antalya Müzesi‘ne de oldukça yakın.

Göynük Kanyonu

Göynük Kanyonu, Antalya’nın Kemer ilçesinde yer alan ve doğal güzellikleriyle büyüleyen bir kanyon. Kemer’e yaklaşık 7 kilometre mesafede bulunan kanyon, Akdeniz’in turkuaz sularına dökülen Göynük Çayı tarafından milyonlarca yılda oyularak oluşturulmuş. Kanyonun en dar noktası 4 metre, en geniş noktası ise 15 metre genişliğe sahip. Yaklaşık 4.5 kilometre uzunluğundaki kanyon yer yer 400 metre yüksekliğe ulaşan dik duvarlarıyla görsel bir şölen sunuyor.

Göynük Kanyonu son yıllarda oldukça popüler. Özellikle doğa sporlarına ilgi duyanlar için adeta bir cennet. Buradaki aktivitelerin başında kanyon yürüyüşü geliyor. Profesyonel rehberler eşliğinde kanyonun derinliklerine inebilir, serin sularında yürüyebilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Eğer biraz daha adrenalin dolu bir aktivite arıyorsanız, kanyoning, trekking, zipline yapabilir veya kanyon duvarlarına tırmanabilirsiniz.

Yanartaş (Chimera)

Antik çağlardan beri efsanelere konu olmuş Yanartaş ya da diğer adıyla Chimera doğanın bir mucizesi adeta. Antalya’nın Kemer ilçesinde, Çıralı köyüne yakın bir konumda yer alıyor. Antalya merkeze yaklaşık 80 kilometre, Kemer merkeze ise yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta bulunan bu doğal fenomen, özellikle doğa meraklıları için oldukça ilgi çekici.

Yanartaş aslında onlarca küçük ateşin kayaların arasından sürekli olarak çıktığı bir yer. Bu doğalgaz kaynaklı ateşler, en az 2500 yıldır hiç sönmeden yanmaya devam ediyor. Rivayete göre bu alevler antik çağlarda denizcilere yol gösteren bir işaret olarak kullanılırmış. Günümüzde ise bu eşsiz doğa olayını görmek isteyen yerli ve yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret ediliyor.

Yanartaş’ın tarihi önemi mitolojideki Chimera efsanesine dayanıyor. Yunan mitolojisinde Chimera, aslan başlı, keçi gövdeli ve yılan kuyruklu, ağzından ateş püskürten bir yaratık olarak tasvir ediliyor. Yanartaş’ın alevleri de bu efsaneyi akıllara getiriyor.

Hıdırlık Kulesi

Hıdırlık Kulesi tarihi Kaleiçi’nin kıyısında yükselen heybetli bir yapı. Tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmese de Roma döneminden kaldığı tahmin ediliyor. İlk başta kare şeklinde inşa edilmiş ancak daha sonraki dönemlerde yuvarlak bir kuleye dönüştürülmüş. Bizanslılar zamanında gözetleme kulesi olarak kullanılan Hıdırlık Kulesi, Osmanlı döneminde de çeşitli amaçlarla kullanılmış.

Antalya şehir merkezine sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunan kuleye toplu taşıma araçları ile de kolayca ulaşabilirsiniz. 4 metre yüksekliğiyle hem tarihi hem de mimari açıdan büyük önem taşıyan kulenin, hava karardığında ışıklandırılmasıyla ortaya çıkan manzarası görülmeye değer.

Antalya Körfezi’nin en güzel seyirlik alanlarından birine sahip olan Hıdırlık Kulesi’de bir mola vererek muhteşem deniz manzarasını seyredebilirsiniz.

Aspendos Antik Kenti

Aspendos Antik Kenti, Serik ilçesine yaklaşık 8 kilometre mesafede bulunuyor ve kentin tarihi M.Ö. 10. yüzyıla kadar uzanıyor. Akalar tarafından kurulmuş olan Aspendos antik dönemin en önemli ticaret merkezlerinden biri olarak biliniyor.

Aspendos’un en dikkat çekici yapısı hiç şüphesiz ki dünyaca ünlü tiyatrosu. Roma döneminde inşa edilen bu devasa yapı günümüzde hala ayakta ve akustik özellikleriyle hayranlık uyandırmaya devam ediyor. 15 bin kişi kapasiteli olan tiyatro antik dönemde gladyatör dövüşleri ve tiyatro oyunları gibi etkinliklere ev sahipliği yapmış. Diğer önemli yapıları arasında su kemerleri, agora, bazilika ve stadyum bulunuyor. Antik kentin büyük bir bölümünün günümüze kadar ulaşması ve Aspendos’un kendi adına para bastırmış olması da diğer önemli özelliklerinden.

Aspendos Antik Kenti’ni ziyaret etmek için en uygun zamanlar ilkbahar ve sonbahar ayları. Bu dönemlerde hava sıcaklıkları daha ılıman oluyor ve antik kenti rahatlıkla gezebiliyorsunuz. Yaz aylarında ise güneş oldukça yakıcı olduğundan yanınızda şapka, güneş gözlüğü ve bol su bulundurmanızda fayda var.

Sandland

Sandland, Antalya şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre mesafedeki Lara’da bulunan ve dünyanın en büyük kum heykel etkinlikleri arasında yerini alan eşsiz bir açık hava müzesi. 2006 yılından beri her yıl farklı temalar altında düzenlenen Sandland, sadece Türkiye’den değil dünyanın dört bir yanından gelen yetenekli kum sanatçılarını ağırlıyor.

Her yıl milyonlarca ton kum kullanılarak oluşturulan devasa heykeller, mitolojik karakterlerden tarihi figürlere, popüler kültür ikonlarından dünya harikalarına kadar geniş bir yelpazede tema içeriyor. Her yıl yenilenen tema ve heykellerle ziyaretçilerine her defasında farklı bir deneyim yaşatıyor.

Likya Yolu

Antalya’da gezilecek yerler arasında farklı bir konuma sahip olan Likya Yolu, doğa tutkunları ve yürüyüş severler için adeta bir cennet! Fethiye’den Antalya’ya kadar uzanan 535 kilometreden oluşan bu yol, tarihi Likya uygarlığının izlerini taşıyan antik kentler, köyler, plajlar ve doğal güzellikleri bir araya getiriyor.

Likya Yolu aslında antik dönemde Likya şehirleri arasında ulaşımı sağlayan bir yol ağıymış. Ancak günümüzde ise bu antik yollar işaretlenerek ve düzenlenerek doğa yürüyüşü parkuruna dönüştürülmüş.

Yol sadece tarihi ve kültürel açıdan değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir deneyim sunuyor. Yemyeşil ormanlar, turkuaz renkli koylar, sarp kayalıklar ve şelaleler, Likya Yolu’nun vazgeçilmez güzellikleri arasında. Yol üzerinde kamp yapabilir, doğanın tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. En önemli özelliklerinden biri de farklı zorluk seviyelerine sahip etaplardan oluşması. Bu sayede hem deneyimli yürüyüşçüler hem de yeni başlayanlar için uygun bir parkur sunuyor. Yol boyunca işaretler ve haritalar da kaybolma riski de en aza indiriyor.

Alanya Kalesi

Alanya Kalesi, Alanya ilçesinde yer alan ve tarihi ve doğal güzellikleriyle büyüleyen bir yapı. 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmış. Alanya şehir merkezine sadece birkaç kilometre uzaklıkta olan kaleye, toplu taşıma araçları veya özel araçla kolayca ulaşabilirsiniz.

Alanya Kalesi aslında iç içe geçmiş iki bölümden oluşuyor. İç kale daha çok askeri amaçlarla kullanılmış ve içinde saray, kışla, zindan gibi yapılar bulunuyor. Dış kale ise daha çok sivil yaşamın sürdüğü bir alanmış ve içinde evler, camiler, hamamlar gibi yapılar yer alıyor. Kalenin surları yaklaşık 6.5 kilometre uzunluğunda ve oldukça iyi korunmuş durumda.

Kale aynı zamanda içinde barındırdığı yapılarla da dikkat çekiyor. Süleymaniye Camii, Bedesten, Ehmedek, İçkale gibi yapılar, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyor. Ayrıca kalenin içinde yer alan Tersane de Akdeniz’deki en eski tersane olma özelliğine sahip.

Köprülü Kanyon

Köprülü Kanyon, Antalya’nın Manavgat ilçesinde yer alan, nefes kesici bir doğal güzellik. Manavgat’a yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan kanyon, Köprüçay Nehri‘nin binlerce yılda oyduğu derin bir vadi. 14 kilometre uzunluğundaki kanyon yer yer 100 metre yüksekliğe ulaşıyor. Kanyonun içindeki Köprüçay Nehri berrak turkuaz renkli sularıyla büyüleyici bir manzara sunuyor.

Günümüzde Köprülü Kanyon, milli park statüsünde koruma altında ve popüler bir turizm merkezi. Kanyonu ziyaret edenler rafting, kanyoning, trekking, zipline gibi aktivitelerle macera dolu anlar yaşayabiliyor. Ayrıca kanyonun serin sularında yüzmek ve çevredeki ormanlarda yürüyüş yapmak da mümkün. Kanyonun içinde ve çevresinde Roma döneminden kalma antik köprüler, tapınaklar ve şehir kalıntıları ve kanyonun yakınlarında ise konaklama imkanları bulunuyor.

Termessos Antik Kenti

Termessos Antik Kenti, Antalya’nın Döşemealtı ilçesine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta, Güllük Dağı‘nın zirvesinde yer alıyor. M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzanan tarihiyle adeta bir zaman makinesi gibi sizi geçmişe götürüyor.

Şehrin kalıntıları arasında dolaşırken, antik tiyatro, odeon, agora, gymnasium ve tapınak gibi yapıları görebilirsiniz. Termessos’un en dikkat çekici yapısı hiç şüphesiz ki, Büyük İskender’in bile fethedemediği surları. Bu surlar, antik kentin savunma sisteminin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Ayrıca antik kentte bulunan Kral Mezarı da görülmeye değer yapılar arasında.

Kurşunlu Şelalesi

Kurşunlu Şelalesi, Antalya’nın Aksu ilçesinde yer alan ve doğal güzellikleriyle büyüleyen bir yer. Antalya merkeze yaklaşık 22 kilometre mesafede bulunan ve 33 hektarlık bir alana yayılan Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı içerisinde yer alıyor ve şehir merkezinden yaklaşık 45 dakikalık bir araba yolculuğu ile ulaşılabiliyor.

Kurşunlu Şelalesi aslında Aksu Çayı’nın bir kolu üzerinde yer alan bir dizi şelaleden oluşuyor. Yaklaşık 18 metre yükseklikten dökülen ana şelale çevresindeki yemyeşil bitki örtüsü ve doğal havuzlarla muhteşem bir manzaraya sahip.

Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, sadece şelalenin güzelliğiyle değil aynı zamanda zengin bitki ve hayvan çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor. Parkta çam, selvi, okaliptüs, zakkum, defne gibi birçok ağaç türü bulunuyor. Ayrıca parkta yaşayan çeşitli kuş türleri, sincaplar, kaplumbağalar ve kelebekler de ziyaretçilere eşlik ediyor.

Geyikbayırı

Geyikbayırı, Antalya’nın Konyaaltı ilçesine bağlı, şehir merkezine yaklaşık 26 kilometre mesafede bulunan bir mahalle. Ancak Geyikbayırı’nı sadece bir mahalle olarak tanımlamak haksızlık olur çünkü burası aynı zamanda Türkiye’nin en önemli kaya tırmanışı merkezlerinden biri.

Geyikbayırı, Beydağları‘nın eteklerinde, kızılçam ormanlarıyla çevrili muhteşem bir doğal ortamda yer alıyor. Bölgenin kaya yapısı tırmanış için oldukça uygun ve bölgede farklı zorluk seviyelerine sahip birçok rota bulunuyor. Bu nedenle Geyikbayırı hem Türkiye’den hem de dünyanın dört bir yanından gelen tırmanış tutkunlarının uğrak noktası. Özellikle son yıllarda bölgeye yapılan yatırımlarla birlikte tırmanış dışında kampçılık ve doğa yürüyüşügibi aktiviteler için de popüler bir seçenek haline gelmiş durumda.

Perge Antik Kenti

Perge Antik Kenti, Antalya merkeze yaklaşık 17 kilometre mesafede buluanan Aksu ilçesinde yer alıyor ve tarihi M.Ö. 12. yüzyıla kadar uzanıyor. Hititler döneminden beri yerleşim yeri olarak kullanılan Perge daha sonra sırasıyla Likya, Pers, Büyük İskender ve Roma İmparatorluğu hakimiyetine girmiş. Özellikle Roma döneminde büyük bir gelişme gösteren kent Pamphylia bölgesinin başkenti olmuş.

Kentin en dikkat çekici yapıları arasında tiyatro, stadyum, agora, sütunlu cadde, hamamlar ve nekropol yer alıyor. Özellikle 13 bin kişi kapasiteli tiyatro ve 12 bin kişi stadyum en önemli yapılarından. Sütunlu cadde ise kentin ana caddesi olarak hizmet vermiş ve iki yanında dükkanlar, hamamlar ve çeşmeler bulunuyormuş.

Üçağız Köyü

Üçağız Köyü, Antalya’nın Demre ilçesine bağlı, sakin ve huzurlu bir balıkçı köyü. Kaş’a yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan köy tarihi Likya döneminden kalma kalıntıları barındırıyor. Ancak Üçağız’ı özel kılan asıl şey Kekova Adası‘na ve Batık Şehir‘e olan yakınlığı.

Üçağız aynı zamanda Kekova bölgesine yapılan tekne turlarının başlangıç noktası. Bu turlar sayesinde Batık Şehir’in sular altındaki kalıntılarını görebilir, Kekova Adası’nın eşsiz güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Ayrıca Üçağız’ın hemen yakınında yer alan Simena Kalesi de görülmeye değer tarihi yapılar arasında.

Kekova – Batık Şehir

Kekova, Antalya’nın Demre ilçesine bağlı, gizemli ve büyüleyici bir bölge. Aslında Kekova üzerinde tarihi kalıntıları barındıran bir ada ama biz onu daha çok “Batık Şehir” olarak biliyoruz. Çünkü adanın çevresindeki sularda depremler sonucu sulara gömülmüş antik bir Likya kenti yatıyor.

Batık Şehir‘i özel kılan suyun altındaki kalıntıların hala görülebiliyor olması. Tekne turuna çıktığınızda suyun altındaki evlerin, merdivenlerin ve sokakların izlerini görebilir, antik dönemin yaşantısına dair ipuçları yakalayabilirsiniz. 1990 yılında SİT alanı ilan edilerek hem kara hem de su altındaki tarihi ve doğal zenginlikler koruma altına alınmış. Bu nedenle yüzmek ve dalış yapmak yasak!

Kekova’ya ulaşım Demre’ye yaklaşık 18 kilometre uzaklıktaki Üçağız köyünden kalkan teknelerle sağlanıyor. Bölgeye kendi aracınızla da gelebilirsiniz ancak tekne turuna katılmadan Batık Şehir’i görmeniz mümkün değil. .

Side Antik Kenti

Side Antik Kenti, Antalya’nın Manavgat ilçesine yaklaşık 7 kilometre mesafedeki Side‘de yer alan ve tarihi ve doğal güzellikleriyle büyüleyen bir yer. Antik dönemlerde Pamphylia bölgesinin önemli bir liman kenti olan Side, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. MÖ 7. yüzyılda kurulduğu düşünülen kent, Lidya, Pers, Helenistik ve Roma dönemlerinde önemli bir ticaret ve kültür merkezi olmuş.

Side Antik Kenti’nin en dikkat çekici yapılarından biri Roma dönemine ait olan büyük tiyatrosu. Yaklaşık 15.000 seyirci kapasitesine sahip bu tiyatro döneminin mimari özelliklerini yansıtan muhteşem bir eser. Ayrıca Apollon Tapınağı, Side Müzesi, agora, su kemerleri ve hamamlar da kentin zengin tarihine ışık tutan diğer önemli yapılar arasında.

Antalya Müzesi

Antalya’da gezilecek yerler arasındaki en önemli müzelerden biri olan Antalya Müzesi, Türkiye’nin en büyük müzelerinden biri. 1922 yılında kurulan müze Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde, Konyaaltı Caddesi üzerinde yer alıyor.

Müze 13 sergi salonu ve bir açık hava galerisinden oluşuyor. Salonlarda tarih öncesi çağlardan Osmanlı dönemine kadar uzanan geniş bir yelpazede eserler sergileniyor. Heykeller, lahitler, sikkeler, seramikler, mozaikler ve daha birçok farklı türde eser ziyaretçileri adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.

Antalya Müzesi’nin en önemli özelliklerinden biri bölgedeki antik kentlerden çıkarılan eserleri barındırması. Perge, Aspendos, Side gibi önemli antik kentlerden getirilen eserler müzenin en değerli parçalarını oluşturuyor. Özellikle Perge’den getirilen heykeller dünyaca ünlü ve müzenin en çok ilgi çeken bölümlerinden biri. Müzede ayrıca çocukların da ilgisini çekecek interaktif bölümler ve eğitim programları bulunuyor.seçenek.

Düden Şelalesi

Düden Şelalesi Antalya’nın en göz alıcı doğal güzelliklerinden biri ve aslında iki ayrı şelaleden oluşuyor: Yukarı Düden ve Aşağı Düden. Yukarı Düden, Kepez ilçesinde ve şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Burası yemyeşil bir parkın içinde, piknik yapmak, doğa yürüyüşü yapmak veya sadece şelalenin serinliğinde dinlenmek için ideal bir yer. Aşağı Düden ise Lara yolunda ve şehir merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu şelalenin özelliği ise sularının direkt olarak Akdeniz’e dökülüyor olması.

Düden Şelalesi’nin en dikkat çekici özelliği, şüphesiz ki yüksekten dökülen suyun yarattığı görsel şölen. Özellikle Aşağı Düden’de, şelalenin denize döküldüğü noktada oluşan manzara nefes kesici.

Hadrian Kapısı (Üç Kapılar)

Hadrian Kapısı ya da halk arasındaki adıyla Üç Kapılar, Antalya’nın Kaleiçi bölgesinde bulunan tarihi bir zafer takı. Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya’yı ziyaretini onurlandırmak için M.S. 130 yılında yapılmış. O dönemde kenti çevreleyen surların üzerinde yer alan bu görkemli kapı, günümüzde de hala ayakta duruyor ve şehrin simgelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Kapı üç kemerli yapısı ve üzerindeki süslü kabartmalarla dikkat çekiyor. Her bir kemerin üzerinde farklı figürler ve süslemeler bulunuyor. Bu kabartmalar Roma döneminin sanat anlayışını yansıtan önemli örnekler. Ayrıca kapının üzerindeki Latince kitabede Hadrianus’un onuruna yapıldığı belirtiliyor.

Dipsiz Göl

Dipsiz Göl, Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı, Toros Dağları’nın kuzey yamaçlarında yer alan bir doğa harikası. En yakın yerleşim yeri olan Akseki’ye yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta. 1702 metre rakımda bulunan göl, etrafını saran yemyeşil ormanlar ve berrak suyuyla huzurlu bir atmosfere sahip.

Dipsiz Göl’ün ismi derinliğinin çok olmasından geliyor. 72 metre derinliğe sahip olan gölün suları yıl boyunca aynı seviyede kalıyor ve her mevsim berraklığını koruyor.

Dipsiz Göl aynı zamanda birçok kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Bölgeye gelen ziyaretçiler gölde yüzebilir, balık tutabilir, piknik yapabilir veya doğa yürüyüşlerine katılabilirler. Gölün etrafında konaklama imkanları da bulunuyor. Özellikle kamp yapmak isteyenler için göl çevresi ideal bir ortam.

Simena (Kaleköy)

Simena (Kaleköy), Antalya’nın Demre ilçesine bağlı, Kekova bölgesinde yer alan şirin mi şirin bir köy. Kaş’a yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta bulunan köy, tarihi Likya döneminden kalma kalıntıları barındırıyor. Ancak Simena’yı özel kılan asıl şey denize sıfır konumu ve kendine özgü atmosferi.

Köy, adını antik Simena kentinden alıyor ve bu antik kentin kalıntıları hala köy içinde görülebiliyor. Özellikle Simena Kalesi köyün en önemli tarihi yapısı. Kalenin tepesinden Kekova Adası’nın ve Batık Şehir’in muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Burası aynı zamanda Kekova bölgesine yapılan tekne turlarının uğrak noktası. Bu turlara katılarak Batık Şehir’in sular altındaki kalıntılarını görebilir, Kekova Adası’nın eşsiz güzelliklerini keşfedebilirsiniz.

Sapadere Kanyonu

Sapadere Kanyonu, Alanya‘nın doğusunda, Sapadere Köyü yakınlarında ve Alanya merkeze yaklaşık 40 kilometre mesafede yer alıyor.

Yaklaşık 750 metre uzunluğundaki kanyon yer yer 400 metre yüksekliğe ulaşıyor. Kanyonun içinde yürüyüş parkurları, şelaleler, doğal havuzlar ve mağaralar bulunuyor. Kanyonun en ilginç özelliklerinden biri de içindeki ahşap yürüyüş yolları. Bu yollar sayesinde kanyonu güvenli ve kolay bir şekilde keşfedebiliyorsunuz. Rahat yürüyüş ayakkabıları giymeyi, güneş kremi ve şapka getirmeyi unutmayın.

Cam Piramit

Cam Piramit, Antalya’nın Konyaaltı sahilinde yer alan, farklı mimarisiyle dikkat çeken bir yapı. 1996 yılında açılan yapı aslında Sabancı Kongre ve Fuar Merkezi’nin bir parçası. Adını piramit şeklindeki cam çatısından alıyor. Antalya şehir merkezine yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta bulunan Cam Piramit hem kültürel etkinlikler hem de fuarlar için kullanılıyor.

Cam Piramit’te düzenlenen etkinlikler oldukça çeşitli. Uluslararası fuarlar, kongreler, konserler, tiyatro oyunları ve daha birçok farklı etkinlik gerçekleşiyor. Ayrıca yapının içinde yer alan Antalya Kültür Sanat (AKS), Antalya’nın önemli kültür-sanat merkezlerinden biri. AKS’de düzenlenen sergiler, konserler ve atölye çalışmaları, sanatseverler için kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor.

Yapının hemen yanında yer alan Atatürk Kültür Parkı, Antalya’nın en büyük parklarından biri ve hem yerli halk hem de turistler tarafından sıkça ziyaret ediliyor. Parkta yürüyüş yapabilir, piknik yapabilir veya sadece doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

Antalya’daki en popüler tatil yerleri hakkında bilgi almak için Antalya’nın Tatil Yerleri yazımızı okuyabilirsiniz.